« Dünyada rekabet gücü daha yüksek bir Avrupa için kadın hakları »
Değerli konuklarımız,
İsviçre’de Sierre şehrinde ki otobüs kazasında yaşamını yitiren Belçikalı vatandaşlarımızın anısına, Belçika’nın ulusal yas günü olarak kararlaştırılan bu günde, sizleri, çocuklarımızın ölümü ile yanan ailelerinin ve tüm vatandaşlarımızın acılarını ve üzüntülerini paylaşmak üzere, bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Aynı zamanda, bu saygı duruşumuzu, NATO’nun Afganistan’daki barış koruma görevine katılan bir Türk helikopter’inin geçirdiği bir kazada hayatını kaybetmiş Türk askerleri için de rica ediyorum.
Sayın Başbakan Yardımcısı Laurette ONKELINX,
Sayın Senatör Fatma PEHLIVAN,
Sayın Belçika Frankofon Bölgesi Bakanı Emir KIR,
Türkiye’nin Belçika Büyükelçisi Sayın İsmail Hakki MUSA,
Türkiye’nin Belçika Baş Konsolosu Sayın Mehmet POROY,
Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Daimi Temsilci Yardımcısı Sayın Bay Mustafa Osman TURAN,
Sayın Konuklarımız,
Sayın TÖSED Üyeleri,
Kuruluşumuzun düzenlediği yemekli, karşılıklı görüşme ve fikir alış verisi toplantımıza hoş geldiniz! Sizleri aramızda görmekten sevinç duyuyoruz ve bizlere onur verdiniz.
Değerli Konuklarımız,
Dünya ekonomisinin zor bir dönem geçirdiğinden hiçbir şüphe yoktur. Küresel finansal sistemin getirmiş olduğu çelişkilere ek olarak, bizler de Euro bölgesinin yönetişim krizini yaşamaya devam ediyoruz. Tüm bunlara rağmen, bu krizi aşacağımıza umutluyuz.
Çözüm siyasal ve kurumsal olarak daha güçlü bir Avrupa hedefidir.
Ve aynı zamanda gerçek ve acil sorunlara odaklanacak bir Avrupa’dır. Daha üretken, daha yenilikçi ve daha girişken bir ekonomi özlemliyoruz. Emeğin daha değerlendirildiği ve sosyo-ekonomik eşitsizliklerin hızla azaldığı bir Avrupa ülküsüdür bu. Ancak o zaman vatandaşlar geleceğe daha fazla bir güven ile bakacaklardır.
Hepimizin bildiği gibi, bugün küresel ortam çok hızlı değişiyor. Asya ve ABD, Avrupa’nın rakipleri, ama aynı zamanda ortaklarıdır. Küresel ortamda karşılıklı etkileşim ve bağımlılık ağları da hızla derinleşmektedir.
Kendi 25 yıllık meslek yaşamımda Çin, Hindistan ve Meksika gibi ülkelerin geleceklerine nasıl tutunduklarını gözleme fırsatını yaşadım.
- Daha çok çalışıyor;
- Sanayi, altyapı ve teknoloji alanlarında daha fazla yatırımlar yapıyor;
- Finansal derinlikleri artıyor.
Bu yüzyılın ortasına kadar, Çin, tek başına, Amerika Birleşik Devletleri’nin önüne geçecek, dünyanın en büyük ekonomisi haline gelecek. Zaten üç yüzyıl önce de öyleydi.
Yaşlı kıtamız Avrupa ise, halen gelecek nesillere daha iyi bir toplum güvencesi verebilecek birikime sahiptir. Avrupa ekonomik, finansal, teknolojik, demokratik ve etik bir güç kaynağıdır Dünya sahnesinde. 21. yüzyılda, demokrasi, insan hakları, özgürlük, insan sermayesi ve etik kesinlikle Avrupa’nın küresel rekabet araçlarıdır ve olmaya devam edeceklerdir.
Değerli konuklar,
— Kadın hakları Avrupa’nın küresel gücünün merkezinde yer alır.
Bu alanda, Avrupa sosyal ve yasal değerlerde dünyada ileri düzeydedir. Uluslararası ekonomik gücünü ve etik değerlerini güçlendirmek için, Avrupa’nın, bu alanda daha da fazla yatırım yapması gerekiyor.
Avrupa Birliği’nin gelecekteki üyesi olan Türkiye de bu çerçevede önemli bir örnek oluşturmaktadır. AB üyeliği sürecinin Türkiye’de kadın hakları ve sosyo-ekonomik gelişmeye katkıda bulunması gerekir. İşte burada söz konusu olan “Avrupa’nın etkisi’dir.
Türkiye bir alanda olduğu gibi, kadın hakları konusunda da bir paradokslar ülkesi olarak gözlemleniyor.
— Bir yandan, Türkiye, Avrupa’da ve hatta Dünya’da en çok sayıda kadın üst düzey şirket yöneticisi, bankacı, mühendis, doktorların, yargıç ve avukatın bulunduğu bir ülkedir.
— Diğer taraftan, hepimizin bildiği gibi, özellikle kırsal alanlarda, kadınların statüsü derin sosyal ve ekonomik sorunların kökündedir.
Ayrıca, bu konu Belçika gibi Batı Avrupa ülkelerindeki göçmen sorunları ile de doğrudan ilgilidir.
Özet olarak:
— Siyaset, profesyonel ve sosyal alanda, kadınlar ne kadar güçlü olurlarsa, Avrupa da aynı ölçüde dünyada daha güçlü olacaktır.
— Avrupa, dünyada ne kadar daha çok güçlü olursa, müstakbel üyeleri üzerinde daha olumlu etki gösterecektir.
— Bugünkü ekonomik performansları ve demokratik mücadeleleri sayesinde, Türkiye ve diğer müstakbel Avrupa Birliği üyeleri sosyal ve ekonomik kalkınma hedeflerinde başarılı olacaklardır.
Böylece Türkiye gibi aday ülkeler aynı zamanda Avrupa toplumlarının gelişimine ve AB’nin küresel rekabet gücüne katkıda bulunacaklardır.
Sayın konuklar,
Bu etkinliğimize katıldığınız için size minnettarız, hepinize iyi akşamlar diliyorum.
Yılmaz Özcan
Başkan